İlaçların hazırlandığı ve ihtiyaç sahipleriyle buluşturulduğu yer anlamına gelen “eczane” kavramının kökeni Batı Anadolu’ya dayanır. Tıbbın ve eczacılığın simgesi olan “asaya dolanmış yılan” figürüne ilk olarak Bergama’da rastlanmıştır. İlk eczaneler antik çağda ülkemiz topraklarında kurulmuş, hızla dünyaya yayılmıştır. Eczanelerin anayurdunun Türkiye olması hasebiyle insanlığa şifa dağıtan bu mekânlarla bir gönül bağımız mevcuttur. Eczane Mimarlık’ın hikâyesi tam da burada başlamaktadır. Markamızın kurucusu Muhammed Yıldırım, ülkemize yakışır eczaneleri halkımızla buluşturmak üzere yola çıkmış, “eczane” kavramını âdeta bir sevda ve tutku yaklaşımıyla ele almıştır. Kurucumuz, ilk iş olarak Avrupa’nın en eski ve en karakteristik eczane örneklerinin bulunduğu İtalya’dan yola çıkarak dünyadaki modellemeler üzerinde detaylı araştırmalar yapmıştır.
Muhammed Yıldırım’ın İtalya’daki araştırma yolculuklarında tanık olduğu iki olay, eczane mimarlığın felsefesini oluşturmuştur. Şöyle ki kurucumuz Avrupa’nın en eski üniversitenin bulunduğu Bologna şehrindeki araştırmalarında küçük bir kunduracı dükkânıyla karşılaşmıştır. Son derece mütevazı görünüme sahip bu dükkânın sahibi Bruno Peron, kurucumuza üç kuşaktan bu yana “sadece” ayakkabı ürettiklerini ve işlerini tutkuyla yaptıklarını anlatmıştır. Dünyaca ünlü isimlerin gözde markası olmalarının altında yatan sır budur:
“Aşkla yapılan bir işte uzmanlaşmak”. Bruno Usta’nın oğlu Simone ile birlikte yaptığı özel üretim kunduralar, yeryüzünün seçkin kesimlerinin gözdesidir. Sinyor Bruno, bunu nasıl başardığı konusundaki soruya şu yanıtı vermiştir:
“Bir insanın her şeyi bilmesi imkânsızdır. Bunun olabilmesi için insanın birçok kez dünyaya gelmiş olması gerekir. Bu sebeple bir konuda uzmanlaşmak en doğrusudur.”
Eczane Mimarlık’ın vizyonunu belirleyen bu tanıklık, kurucumuzun İtalya’nın özgün Orta Çağ şehri Siena’da yaşadığı benzeri bir olayla pekişmiştir. Şehrin, ters istiridye şeklindeki ünlü meydanına yakın konumdaki bir dükkân,
300 küsur yıldır sadece dolma kalem üretip satmaktadır. Kentin en gözde noktalarından birinde bulunan bu dükkânda çok daha kârlı işler yapmak mümkün olduğu halde dolma kalem ustası olan sahibi işini zanaatkâr ruhuyla ve tutkuyla sürdürdüğünü söyleyerek başarının anahtarı konusunda ipucu vermiştir.
İşte bu nedenle
2019 yılında “sadece eczane” diyerek yola çıktık. Uzmanlaşmanın önemine odaklanıyor ve işimizi tutkuyla yapıyoruz. Eczane mimarlığı konusunda sizi en iyisiyle buluşturmayı ilke edinerek Türkiye’nin dört bir yanında yeni başarı hikâyelerinin kapısını açacak anahtarları size cazip koşullarla sunuyoruz.
Hedefimiz, pek yakında dünyada da eczane mimarlığının öncülüğünü yapmak.